12 Aralık 2012 Çarşamba

Göz bakımım

 Yaş 30 olunca göz altı bakımı da şart oluyor. Hatta 25 yaşından itibaren kullanmamız gerekiyor. Benim kırışıklığım yok, o yuzden kullanmama gerek yok demeyin, ilerisi için bir yatırım gibi düşünün.Çünkü bu kremler olan kırışıklığı geçirmiyor, olmasını engelliyor yada geciktiriyor.
Daha önce La Roches Posay kullanıyordum göz bakımım için. Cilt ürünlerini seviyorum bu markanın. Fakat göz altı bana yetersiz geldiği için bu sefer tercihimi Nuxe'den kullandım. La Roches Posay'den bir üst kalite bir marka. Fiyatı da bu yüzden biraz daha fazla ama inanın ki değer. Cilt ürünlerimde de bu markadan devam edicem elimdekiler bittiginde. Diğer markadan da coook memnunum ama bi degisiklik yapıp devam ürünlerini de almayı düsünüyorum.
Bu su an kullandıgım Nirvanesque serisi. Bu ürünün mimik kırısıkları icin baslangıc ürünleri de var.

 Vakit ayırıp okuyanlara Sevgiler.........;)

4 Kasım 2012 Pazar

ben burdayımmm

Cok zaman oldu yazmayalı. Hersey güzel gidiyor.Evlilik güzel tavsiye edilir:)

bloga girip birseyler paylasmayı cok özledim ama vakit bulamıyorumiş,güc,ev işi vs...:( ennn kısa zamandaaa bisyler paylasıcam...


Bu da gecen haftadan kalma bir fotograf...:) sevgiler ;)

16 Eylül 2012 Pazar

işte geldim burdayımmm

Nekadar zaman oldu yazmayalı.
O kadar yogundu ki,h,çbirsey paylasamadım.
24 Agustosta dügünümüz oldu ve artık biz de evliyiz...:) her sey cok güzel basladı ve aynen öyle devam ediyor ve insallah hep de böyle gider.
Bekarlıga veda tadında bi kına gecesi yaptım kız erkek karısık arkadaslarımızla. Bahceli güzel bir mekana gittik cok kalabalım olmayan biyer.Cünkü bilinen bi yer degil. Sanki mekanı kapatmısız gibi oldu:) kınamızı da yaktık partimizi de yaptık:) Gecenin sonunda ellerimle hazırladıgım şeker kutularını dagıttım.


Balayımız harikaydı. Bilmeden  Türkiyenin tek+18 diye bilinen oteline gittik ve süperdi. Etrafta cocuk sesi olmaması güzeldi. Gayet sakin ve kafa dinleyici bir balayı oldu bizim icin.
Fotograf cekimi cok eglenceliydi. Dügün hikayesi  diye bilinen cekim yaptık dıs cekimdi.biraz yorucuydu ama kesinlikle degerdi fotograflarımızı hala fırsat  bulup alamadık...
işte böyle geciyor günler...Okuyan herkese kocaman sevgiler ;) (cok kafiyeli oldu sanki !:)  )
Bu da partimizden bir fotograf:)

20 Ağustos 2012 Pazartesi

Hediye sahibini buldu:)

Hediyem Tugbaya ulasmıs hem de bayramdan önce. Birini mutlu etmek beni daha cok mutlu ediyor:)
Linke tıkarsanız görürsünüz kutuyu da ben kaplamıstım, darısı bir dahaki cekilise diger sanslıya :)
  TIKTIK

18 Ağustos 2012 Cumartesi

Evleniyorumm:)

Ve zaman geldi. 24 Agustos'a 5 gün kaldı... Hem heyecanlıyım, hem korkuyorum, hem mutluyum,hem buruk, hem şaşkınım stresli... bu kadar duygu karmasasını bir insan baska bir durumda yasayamaz sanırım.
Davetiyemi paylasmak istedim bugun:) Tasarımcı bir arkadasım tasarladı benim için,beni cok cok mutlu etti. Tamamen bize özel ve bizi yansıtıyor.












Bu arada sonunda giriş,ilk dans ve pasta müziklerimi sectimmm:) zor bir karardı.bu zamana kadar anca karar verdim:)aslında giris müzigim 1 aydır falan kafamda netti.  3 dilden de parca sectim:)
Giriş müzigi Sertab Erener - AŞK
İlk Dans - Leonard Cohen - Dance Me To The End Of Life
Pasta- Zaz- Je Veux
Hepsi de benim icin özel ve sözleri de anlamlı parcalar oldu. Özellikle Aşk... İlk 33 saniyesinden sonra girmek gerek cok iyi ayarlanmalı.
Leonard Cohen icin söze bile gerek yok zaten...
Umarım isteyen herkes yasar bu heyecanı ve mutlulugu.Sevgiler :)

15 Ağustos 2012 Çarşamba

Ve çekilişi kazanannnnnnnnn......:)

İlk olarak cekilise katılan herkesi yazdım, ve sonra random.org ile çekilişi yaptım.
Kazanan kişi 18 numarada tugba yıldırımdı.

Tuğba umarım begenir,güle güle kullanır.
Yine bir çekiliş yapıcam dügün sonrası,hepinize kocamannnnnnnn sevgiler...

13 Ağustos 2012 Pazartesi

Nr.39 benim olaydı iyiydi:/


NR.39 markasının ayakkabılarına bayılıyorum. Resmen tasarım yapıyorlar. İçlerinde asla giymiycegim dediklerim var tabiî ki, ciddi abartı modeller de var ama genel anlamıyla cok ORJİNALLER.
İşte bu da benden bir WISHLIST. Olsa da giysek gezsek.  Pehhh.






12 Ağustos 2012 Pazar

15 yıl sonrası mim'i





Evet ilk MİMimizle baslayalım bakalım. Beni mimleyen sevgili biricit’e öpücükler.
Eglenceli bir mim olmus şahsen.
''Gözlerinizi kapatın ve 15 yıl sonrasını düşünün,kendinizi hayal edin, nerede olurdunuz, nasıl olurdunuz, neler yapardınız? ''
Şimdi bu yaz evleniyor olduğumu hesaba katarsak e 15 yılda İnşallah bi çocugumuz olur heralde gibi gib:) Çocuk bi 10 yaşında olurdu heralde. Çocuk kısmını geçiyorum zevkli kısımlarına gelelimmmm. Ben şu an 30 yaşında olup 22 falan gösterdiğime göre 45 oluca da 30 falan gösteririm heralde:) Saçlarımı değiştirirdim kesin. Hiç sabit kalamadılar. Gerci son 4 yıldır pek rengini ellemesem de. kesin ilerde hafiften sarısın olurum gibi bi his var içimde. Cildimize bakmaya devammm. Elimde kremlerle ayna karsında heheh:) Biraz kilo alırdım kesin. Ama bi türlü rejim yapamazdım spor da 3 gün yapar sıkılırdım kesin. Kıyafet tarzım degismezdi. Yine böyle kendim gibi giyinirdim, degisik bieyler bulurdum o zaman da. Muhtemelen tahammülü daha fazla biri olurdum zamanla:) Hafiften daha oturaklı olurdum. Mesela annemi kardesi alıp caybahsecine giderdik e  kendime ait bi arabam da olurdu canım o zaman. Yada arada arkadaşlar gelirdi balkon keyfi falan yapardık. Gelsin çaylar gitsin kahveler. hee aksamsa eger gelsin şaraplar da olabilrdii :)))
E tabi işi bırakırdım o zaman. T. zengin olucak ya ben de çaılmazdım tabi . hatta ufak bi butik bile açabilrdim kendime.
Evmizin bahçesi olurdu belki Hatta verandası :)) Missss.... T de evde kesin arkadaslaryla playstation oynamaya devam ederdi. Ben de kafamda meshur kocaman fiyonklu taçlarımla yeni yeni pasta börek icat eder onlara tattırırdım. Sonra da güzel olursa blogumda sizlerle paylaşırdım:) Acaba temizlik hastası olur muydum? Yok canımmm ne olucam.
Hee bi ihtimal daha var ama uzak bi ihtimal bu. Biraz zor. Yurtdısına giderdim mesela. Bİraz para biriktirip. T de gelirdi. Öyle günlük işlerde çalışıp kafamıza göre yaşardık.Sıkılınca hoppp başka ülke.Görmedigimiz yer kalmazdı.E çocuk da olmazdı tabi ozaman. Ona bakamzdık kesin gezmekten ülke ülke:)

Bi Işıl vardı zamanında arada kart atıyodu artık o da yok napıyo acaba yaban ellerde diye bahsederdi arkadaslar akrabalar falan:) Bne de kafamda bandana sırtımda canta gez gez gezzzzz. Sonra huzur aramak istedigimizde giderdik bi İtalyan kasabasına yerleşirdik. Cok paramız olmazdı ama iyi yasardık. Süt falan sagıp organik tarım yapar yaşlanmazdık:) hahaha:)) Bu da güzel oldu ya, ama sanırsam benim 15 yıl sonram ilk anlattıgım gibi olucak. Hani bahçeli verandalı bi evim olur mu bilemem amaaaa o ihtimal daha yakın :)))
Sevgilerrrrr....



9 Ağustos 2012 Perşembe

Kelimelerim yetersiz bazen...


                                                                        
Malum 2 hafta sonra dügünüm var…
O kadar degisik bir süreç ki bu. Hem istiyorsun. Hem korkuyorsun. Hem kendi evinde yaşıyacak olmanın mutlulugu hem ailenden uzak kalıcagının tedirginligi.
Bir erkeginasla anlayamayacagı duygu karmasaları. Allahtan benim canım hayatımdaki en anlayışlı insanlardan. Ama ne kadar anlayabilir ki yine de?

Mesela  hasta oldugumda bi anne gibi bakamaz ki kimse insana…Yada halledilecek bir sorunum oldugunda babam kadar aceleci olamaz ki kimse  hayatta. Ben daha yatagımda yatarken kahvaltımı hazırlar mı anne gibi baba gibi…yada televizyonun karsısında annemle çay içmenin keyfi…Yada gecenin bir körü kardesin kapısını calıp hadi nescafe içelim mi diyip yapılan uzun gece sohbetlerinın keyfi…
Hepsini çok özliycem :( 
Evet artık benim bir evim olucak. Benim bir düzenim,benim mutfagım,benim dolaplarım,benim çatallarım:) Onlarla misafirlerimi agırlıycam.
Yada artık sevdigim adamla olucam. Okadar uzun bekleyişin ardından kendi evimiz olucak.Hala hayal gibi.
Ama bu duygu karmasası gercekten anlatılmaz……….
Cok karısık icim arkadaslar cooook :)
Hersey güzel olsun hepimiz için inşallah.....


                                                                         

6 Ağustos 2012 Pazartesi

İlk Çekilişimmmmm


Yaz bitmeden ben de bir çekiliş yapmak istedim. Bu benim ilk çekilişim olucak:) O yuzden biraz heyecanlıyım:))) 
Ürünler dudak kalemi hariç kullandıgım ürünler. Umarım begenirsiniz.

Şartlarım sadece
-Blogumun takipçisi olmak
-Bu çekilişi blogunuzda (varsa) duyurmak,ve bunun linkini ve tabi en önemlisi ulaşabilecegim mail adresinizi tüm bu şartlarla birlikte bu postun altına yorum olarak göndermeniz.
(Facebook,twitter gibi yerlerde belirtmenize gerek YOK.)
Çekilişi Random.org ile yapıcam. Ve çekiliş sonucunu fotograf ile paylaşıcam.
Çekiliş için son tarih 15 Agustos. Bayramdan önce elinizde olsun istiyorum :) Eger kazanana mailinden hemen ulasırsam ertesi güne kargo yapıcam.
Kargo ücreti tabiî ki BANA AİT.(PTT kargo ile yollıycam.)
Şimdilik bu kadar…
Herkese bol şans…
Before the summer ends, I want to give you some presents.I choose products that I use,except the lipstick.Hope you’ll like them.
If you want to join,just follow me and blog this.
Then write me your mail adres pls.
The last attendance is on 15th of August. I can just send the cities in Turkey.No other countries :/ If you got them you wont pay cargo.
That’s all…

Gelelim ürünlereeeee....

Makyaj temizleme mendilleri(Yüzümü yıkayamadıgım durumlarda hayat kurtarıyor. Çok kaliteli degiller ama bu standartlarda iyi. Benim cildimi tahriş etmedi en azından ki benim cildim cok hassastır :)  )




Gratis Banyo Tuzu (Benim evimde küvet olmadıgı icin ben bu ürünü ayaklarımı şımartmak istedigim günlerde bir kaba koydugum ılık suda ayak banyosu olarak kullanıyorum. Aynı işi görüyor. Hem inanılmaz güzel çilek kokuyor hem de ayaklarımı dinlendiriyor.)




Dudak kalemi (Çift taraflı bu dudak kalemini deneyip aldım. Kendime de aynı renginden aldım.Sürmesi kolay. Tonlama yapabiliyorsunuz.)



Pastel oje (Rengi buda tam belli degil ama bu yaz en cok tükettigim renklerden.Çok tatlı bir pembesi var.)




Küpeler (Sedeften yapılma. Tam yaz küpeleri:)   )


Yves Rocher Testerları ( 3 adet matlaştırıcı ve gözenek sıkılaştırıcı krem, 1 adet fondoten, 1 adet göz altıkremi tester’ı,1 adet Vanilla parfüm tester’ı)



Tekrardan BOL ŞANS!:)

Everyday Like Sunday


İlk kez bir kombin paylasıyorum bugün:) 
Çok özel seçilmiş bir kıyafet degil ama ben bu kıyafetlerin içinde kendimi cok rahat hissediyorum:) Aksam üstü dolasmaya cıktıgımda en rahat ettigim tarzlardan biri…

Kot gömlek vazgecilmezim,havalar böyle sıcak ama cok bunaltıcı olmadıgından bu şekilde giyebildim sevdigim gömlegimi…

It’s the first time that I’ve shared a combination.
It’s not a special clothing but I feel really good in these clothes. When I go out in the evening, I feel comfortable with these lovely clothes. The denim shirt is my  favourite thing. When the weather is not too hot like these days, I can wear my shirt like this…

Hope you like…












Top: Bershka
Shirt:Stradivarius
Jeans:Local shop
Bag:H&M
Sandals:Zeyn
Necklace:Mavi
Watch:Swatch


3 Ağustos 2012 Cuma

Skull Fashion




Malum bu sene kurukafalar çok moda.
Çok fazla haz etmesem de beğendiklerimden bir kolaj yaptım, güzel de oldu. En cok Yves ayakkabıları ve siyah kazagı isterdim sanırım….Bileklikler de güzel.
Siz hangilerini begendiniz?











Yeni çekilişler


Deepbeauty ve Kozmoda'dan süpper DEBORAH hediyeleri icin


                                              TIKTIK






Merve'nin güzel kolyesi için TIK TIK



Harika Lomography hediyesi icin 

TIK TIK


Bu harika ayakkabılardan istiyorsanız siz de şansınızı deneyinn;





Bu aşağıda gördüğünüz süper güzel hediyeler için:

 TIK TIK: Şeker hediyeler




Ve bir tane dahaaa çekiliş için



TIK TIK:purpleland çekiliş



hediye çantalar varmışşşş

! ♡ Balköpüğü Blog ✿ Moda Blogu Alışveriş Blogu Dekorasyon Blogu Yani Senin Blogun! :): Çekiliş: Bakras 'la 3 Kişiye İstediği Çanta Hediye...: 16 agustos Bakras'ın doğum günü şerefine birlikte sizler için güzel bir çekiliş yapalım istedik. :) Sizlere daha önce hep anla...

2 Ağustos 2012 Perşembe

Cilt Bakımım

Cildim için neler yapıyorum?


   Cildinizin daha uzun ömürlü, sağlıklı, genç, canlı ve ışıltılı görünmesini istiyorsak bakımına önem vermeliyiz.

Ben de bugüne kadar cildim için elimden geleni yaptım.Mesela en önemli kuralım makyajımı cıkarmadan uyumamak,hiç mi cıkarmadan uyudugum olmadı? Tabiî ki nadir de olsa olmustur.Yediklerime dikkat edip bol sü tüketirim.Bunun haricinde  bütçemin yettiğinde kaliteli ve cildime uygun ürünler kullanmaya özen gösteririm. Son 3 yıldır aradığım bakımı eczane ürünlerinde buldum. Kozmetik markalarına deli gibi para harcamaktansa dermokozmetiğe yönelmem benim i,çin çok dogru ve vazgeçilmez  bir karar oldu. Çünkü eczane ürünleri benim için daha güvenilir. Ve 3 yıldır da bunun farkını kesinlikle gördüm. Ve önerdiğim, eczaneye götürdügüm arkadaslarımın şimdi hepsi bana teşekkür ediyorlar:) 
Roaccutane kullandıgım dönemler başladığım La Roche Posay markası vazgeçilmezim. La Roche-Posay Laboratoire Pharmaceutique,1975 yılında eczacı Rene Levayer tarafından, dermatolojik uygulamalarda dermatologların reçetelerine çekinmeden yazabilecekleri dermo-kozmetik ürünler üretebilmek amacı ile kurulmuştur.Avrupa'nın termal dermatolojik merkezi olarak kabul edilen Fransa'nın La Roche-Posay şehrinde yer alan La Roche-Posay laboratuvarları, ürünlerinde bu bölgenin termal sularını kullanmaktadır. Son derece başarılı ve kaliteli ürünlere sahip bir marka.Bunun harici bikac aydır Nuxe ürünlerinden de kullanıyorum ve bu markadan da cok memnum kaldım. 2 si de eşit kalitede ürünler ve 2si de Fransız markası.
Şimdi biraz kullandıgım ürünlerden bahsetmek istiyorum.


Temel olarak La Roche Posay yıkama jelini kullanıyordum fakat bu sefer tercihimi Nuxe’ten yana kullandım. Bu kocaman 400mllik yıkama jelinin köpüren bir yapısı var. Fakat cildi kurutmama özelliğine sahip. Bunu vücudunuzda da kullanabiliyorsunuz fakat ben yüzüm için kullanıyorum. 
Hemen arkasından yine La Roche-Posay'in Physiological toniğimi sürüyorum bu da hem cildin sıkılaşmasını hem de ölü tabakayı temizlemesini sağlıyor. Çok hafif bir tonik oldugu icin cildimde bir kızarma yada yanma meydana gelmiyor. Arkasından da cildime uygun olan Hydraphase nemlendiricime geciyorum. Bu nemlendircinin özelliği için şunları ekleyebilirim:


''Yeni nesil su taşıyıcılarından olan hidrolipidler,cilt hücreleriyle mükemmel uyumları sayesinde epidermise kolayca nüfuz ederler. Hidrolipidler HYDREANE'ın cildi thermal suyla buluşturmasını ve cildi cildi nemlendirerek,cildin yatışmasını sağlarlar. Selenyum açısından zengin olan Thermal su, epidermise sürekli nüfuz ederek cildin hassasiyetinde günden güne azalma ve ciltte uzun süreli bir konfor sağlar.''


Ve daha sonra gözlere geçiyorum,hafif hareketlerle mercimek büyüklüğünde aldığım kremi gözlerime sürüyorum. Göz kremim yine serinin devamı Hydraphase. Yalnız bu üründen diğer ürünler kadar memnunum diyemem. Bittiği zaman Nuxe’e dönücem.

Ve tabiî ki korumasız olmaz. Yine güneş koruyucuda da tercihim aynı marka.Anthelios XL 50 faktör krem yağlandırmayan,ciltte yağlı hissi bırakmayan bir güneş koruyucu ve tek kelimeyle süper bir ürün! Dışarıya çıkacagım zamanlar nemlendirici yerine bu ürünü kullanıyorum.



Haftada bir kez ise Bioderma’nın bu nem maskesini yapırum. Cildim temizken sürüyorum ve 15 dk sonra falan hafif nemli bir peceteye kalanı temizliyorm ama kalan pek bişey olmuyor cilt hepsini emdiği için :) Yaz aylarında oldugumuz icin ve cildimde cok kuruma olmadıgı icin baralar bu maskeyi ayda 1 yapıyorum.
Bunun haricinde birkac önceki yazımda Yves Rocher’ın göz temizleyicisi ve peelingini kullanıyorum İşte b
u kadar:)

31 Temmuz 2012 Salı

Makyaj Günlüğü: Makyaj Günlüğü 3. Yaşını MAC ile Kutluyor !

Makyaj Günlüğü: Makyaj Günlüğü 3. Yaşını MAC ile Kutluyor !:      Makyaj Günlüğü'nün 3. yaşgünü kutlamaları hepimizin sevdiği MAC Cosmetics sponsorluğunda bir yarışma ile devam ediyor.      Yaşa...

Essence-Highlighter


      I LOVE RUNAWAY-HIGHLIGHTER

Bu sıcak günden herkese  Merhaba! 
Dün eski bir arkadasımla buluştum ve bana bu bahsedicegim highligher'ı önerdi.Güzel sohbetin ardından hemenn Gratis'e gittik ve aldım. 


                    

Fiyatı gayet uygun 9 civarı olması lazım. Essense ürünü. I Love Runaway adlı bu highlighter'ı kaşımızın hizasına ve tam gözpınarımıza yakın yere hafifce sürüp dagıtıyoruz ve hafif bir parlaklık veriyor. İsterseniz göz altına da sürülebilir eger hafif parıltıdan hoşlanıyorsanız. Ben daha göz altımda denemedim ama gece dısarı cıkarken yada gündüz bile belki sürülebilir cünkü öyle cok fazla parlak bir ışıltı vermiyor.

Kullanımı kolay,arkadan cevirmeli ve fırcası cok yumusak. sürdükten sonra elimle dagıttıgımda cok 
cabuk dagıldı ve toparlanma yapmadı. Bu fiyata güzel bir ürün. İlgilenen varsa deneyin derim;)       
                          

Bu da elimde sizin görmeniz için sürülmüş hali... Cok belli olmadıgı icin flashla cekmek zorunda kaldım.
              

30 Temmuz 2012 Pazartesi

Gelinlik provam ve ayakkabılarımmmm:)

Bugün gelinlik provam var:)

Tarih yaklastı...24 Agustos'a cok az kaldı... Ve son provam icin gelinlikcime gidicem bugun.                             İnsan gelinligi giydigi zaman cıkarmak istemiyor aslında ben gelinlik,dügün vs. bu tarz şeylere cok da haz etmeyen biriydim ama o gelinligi giydigim an degisti hersey:))) Bir de sevgili gelinlikçimin de etkisi var. O kapıdan girdigim an Gelin hanım diye seslenip beni moda sokmaları,prenses gibi hissettirmeye çalısmaları cok güzeldi.
Bugün ayakkabılarımla son provam alınıcak. Ayakkabılarım pembe:) evet hemde baya Neon bir pembe. fosforlu. Bana da bu yakısrdı zaten. Hep arkadaslarım sorardı sen nasıl bi gelin olucaksın acaba diye:)) Üniversite zamanlarım cok cılgın gectiği için. Fosforlu pembe bi ayakkabı da bana gayet uygun oldu o yüzden:) topuk kısımları da pembe olsaydı daha iyiydi ama bu renk zaten zor buldum hemen görünce aldım.
Daha sonra ayaklarım o kadar fotograf çekiminden ve ayakta kalmaktan yoruldugu an da cıkarıcam, ve bu sandaletlerimi giyicem. Çünkü gecenin sonu en eğlenceli zamanıdır ve ben acıyan ayaklarla oturamammm:) Bu cici sandaletlerimi de Hotiç indirimden aldım.



İşte böyle.....
Herkese kocamanm sevgiler...






Yaz çekilisi

Bu güzel ürünler tam yaz için secilmis.siz de sansınızı deneyin derimmm...


http://www.pinkthingsel.com/2012/07/giveawaycacharel-parfumcappertone.html

27 Temmuz 2012 Cuma

Solait Bronzlaştırıcı Krem

Bugün size otobronzan bir kremden bahsedecegim.Güneşlenmeden hafif bir bronzluk hoş bir görünüm veriyor. Ben günese cıkmayı çok sevmiyorum ayrıca cildim hassas oldugu için cok da iyi gelmiyor güneşlenmek.-ki deniz olmayan bir şehirde oldugum icin de havuzlar haric cok güneslenme fırsatım da yok zaten.
Solait markalı bu ürün İngiltere’den Watsons icin ithal edilmiş ve yapısı jel şeklinde. Bu da sürülmesini oldukça kolaylaştırıyor. Cildi hafif yaglı kişilere jel yapısı daha uygun ama eger cildiniz kuruysa krem olanı da mevcut. Onu da tercih edebilirsiniz. Magazada caısan arkadas da farklı bir kullanım yolundan bahsetti. Kendisi öyle kullanıyormus. Normal bir nemlendirici ile bu jeli karıstırarak. Bu daha kolay sürülmesini, hem de nemlendrme özelliginin artmasını saglıyormus. Denedim,her seferinde karıstırmaya üşendigim icin direk sürmeye devam ettim.  Yaklasık 1 aydır kullanıyorum ve ben memnun kaldım. Tabiî ki her duştan sonra sürmüyorum. İhtiyacım oldugunda ya da etek,şort giyicegim zaman 1-2 gün sürmem yeterli oluyor. Ertesi güne hafif bir bronzluk ile uyanıyorsunuz :) Bu da beni mutlu ediyor. Yanız sürerken dikkat etmek gerek, bütün otobronzanlar icin gecerli. İyice dagıtarak sürmemiz ve bikac dakika cildimizin emmesini sağlamak yeterli. Ayrıca yüze de uygulanabiliyor. Tabiî ki sürekli uygulamak belki saglıklı degildir ama bacaklarınız bembeyazsa zaman zaman  hayat kurtarıcı olabiliyor. Ve hos bir görünüm sağlıyor.


Görüldügü üzere ben kutunun yarısını getirdim:) 
Umarım ilgilenenler icin bir fikir olur.Sevgilerrr….:)